Seher doğudan yükselir,güneş dağlardan
Ölüm doğudan baş kaldırır ilk,dilinde ağıt,üstünde duman Ya Ağrıdır,ya süphandır yada çöle melek
Çıralardır çay boylarında yanan, gidip de dönmemek olurmu oğul Yeter söyletme beni
Tükenir buğusunda inatsız, dağ çiçekleri kır çiçekleri ile Harput Bembeyaz karakışın
Bürünür sevgisini gönlümün,yatsının loşluğunda hazar ve Alacasında seherin
Pempe zümrüt yamaçlarla Mastar,verir kendini gizli ve derin Yaktı beni köz eyledi,çok ömrümü az eyledi Doksandokuz yaram var dı senin sevdan yüz eyledi
Kıraç dağlarında madenin,sevdalar yatar kefensiz Ve kükürtlü duman yanar ergani,yanar palu Bakır ekmektir buralarda ve ben şiir dökerim bakırda
Gaipten cinas çekerim,oy sebep,bu akşamlar yedi bitirdi beni
Örtünür sızılarının zemherinin,tütün uçuğu denizlerce puslu Gün yanığı törelerce kayıtsız,ki çok uzaklarda Hafonun çocuğu, ninniden ağıt emer yaslı Humması gönlümün dolaysız en kahpe ölümlerle yıkık En geç en umulmadık yanar türkülerin halkı Nenni benim türküme,nenni Keydan deresinin ince dumanı,vererek kendini ilmek ilmek Yayılır vadiye kuşluk zamanı
Sevdayla işlenmiş bu ak gelenek Şair köpüğünde azgın muratın kavuşur bir yırtılmaz geceye Kavuşur közlenerek Yeter ağlama ağlayıpta kahretme beni
Erişecek ergeç fırattan bu yana güneşin sahipliği,unutulmuşluğu Kavrulmuşluğu yara yara
Çıkta gönül dağlarına yurdumun,seslen ovalarına inançlı Müjdeli ağaran şafaklarını benden taraf, ışıyan kaderini ufuk Ufuk Günlük güneşlik türkülerden sağılmış
Dağların bakırı benim toprağım fakir Yüzlerce yıldan beri düşlerim hakir benim
Seher doğudan yükselir,güneş dağlardan Hatunköyden,kaçandan
Ölüm doğudan baş kaldırır ilk,dilinde ağıt,üstünde duman Gidip de dönmemek olurmu oğul yeter söyletme beni.