Yerinde olsam yerimde olmak istemezdim; sanki ellerim kelepçeli
Ya dudaklarım mühürlü ya da birisi çaldı tüm kelimelerimi ve lehçemi
Sanki namlulara karşı yürüyorum, degil üstümdeki yelek çelik
Şeytanlara mahkum dilimin konuşamadıgı tek dil melekçedir
Gerekçemiz aynı öldür, arkana bakma saklan
Kaç aynalardan, bu sayfalardan, zaman denen arsız şaklabandan
Sıkıldım tantanandan ya öldür bizi ya kurtar boynumuzu
Onunla dogdugumuz ama asla göremedigimiz şu tasmalardan
Elime yüzüme bulaşıcak ölüm er ya da geç
Bu mezarı her sabah eş, buldugun cesetler için sımsıcak bir merhaba seç
Ben sana peşimde sürüklen demedim, küçükken denedim
Üzülsem de senin hüzünlememen için gömdüm içime bütün perdeleri
Bu cidden delilik… annen kararsız, müzik senden emin
Çocukken görünmez olabilmek için yüzükler denedim
Düşünsel bedelimi ödedi yıllarca küçük sert bedenim
Bil ki sevginin yoklugudur bu cehennemde dahi üşürsen nedeni
Dünyanın bütün yükü omuzlarımda
Cebimde ıslıklarım yürüdüm konuşmadım pek
Benim sorunlarım var
Bu mahsen bi paravan aslen ki kalamam ah sen ve cebime sıgdırdıgım şu
distopyalarıma
Pastel boyayla kasten saldıran asker içimdeki çocuga sökmüyo masken ne zaman
sıkılırsan
Gerçek olandan yine kaç gel, hayal dünyana sıgın, yeter yıgıntıların arasında
yaşadıgın
Beni ne kadara satıyo bu kara mizah şu topraga uzan, bu çok daha tuzak bi soru
Yok daha neler? ki hayatın boyunca boş bahanelerle loş sahnelerde koş mahfeder
bu
Oyun seni çok dans eder ve yorar,şehirde geçen her hikaye mutlu sonunu arz eder
betona
Maddeler ve koma, caddeler ve para; dört duvara yahut hapseder mezara
Sahtelerle sanal ilişkiler seni mahfederken ara çıkış yolunu bunu gazteler
yazamaz
Içinde sıkıştıgımız bu kahreden masala son verirken en sonunda affeden kazanan
olur
Ve geçer kahvelerle zaman
Dünyanın bütün yükü omuzlarımda
Cebimde ıslıklarım yürüdüm konuşmadım pek
Benim sorunlarım var